Aramizda

Polonyalı Ewa, Hollanda'da küçük bir kasabada Au-pair olarak çalışıyor. Hassas bir kız olan Ewa, ev sahiplerinin klişe beklentilerini karşılamakta zorlanıyor. Kasabada bir tecavüz gerçekleştiğinde, Ewa'nın tecavüzcüyü tanıdığına inanıyor. Ancak kanıtı olmadığı için durumu oylayamaz. Bu durum onu oldukça rahatsız ediyor çünkü suçlunun serbest dolaşmasından endişe ediyor.

Ewa, kasabadaki insanların yakışıklı ve gösterişli bir erkek olan Peter'ı suçladığını fark eder. Peter, etrafında popüler biri olan bir gençtir ve Ewa, insanların ona karşı önyargılı olabileceğini düşünür. Ancak Ewa, Peter'ın suçsuz olduğuna inanmaktadır.

Ewa, bu durumu çözmek için bir şeyler yapmaya karar verir. Cinayeti işlediğinden şüphelendiği kişiyi bulmaya çalışır. İnsanlarla görüşmeye başlar, tanıkların ifadelerini almaya çalışır ve olayı aydınlatmaya çalışır. Ancak her şey kolay değildir, çünkü kasabada herkes birbirini tanır ve insanlar konuşmaktan kaçınır. Bu durum Ewa'yı daha da çaresiz hissettirir.

Ancak Ewa, pes etmez ve adaleti sağlamak için mücadele etmeye devam eder. Polonya'daki ailesine ve bu güzel ülkeye ihanet etmediğini kanıtlamak istemektedir. Ewa'nın amacı, gerçek suçluyu bulmak ve doğru adaleti sağlamaktır.

Bu hikaye, birinin adaleti arama isteğini ve zorluklarla karşılaştığında nasıl mücadele ettiğini anlatan bir yolculuktur. Ewa'nın hikayesi, insanların beklentilerine uymak yerine kendi iç sesini dinlemesini ve haklı olduğuna inandığı şeyleri savunmasını öğretiyor.