Samia

Bu film, tutkulu bir gencin Olimpiyat sahnesine giden zorlu ama ilham verici yolculuğunu merkezine alıyor. Hikâye, özgüveni yüksek, kararlı ve gözü kara bir kadın sporcunun sabahın ilk ışıklarından gece yarılarına kadar süren antrenman rutinlerini takip ediyor. Yarış pistinin tozundan soyunma odasının sessizliğine uzanan her an, karakterin hayallerine sıkı sıkıya sarılarak fiziksel sınırlarını zorladığı bir dayanıklılık maratonuna dönüşüyor.

Yönetmen, spor dramalarının klişelerine fazla kapılmadan karakterin iç dünyasına odaklanmayı başarıyor; özellikle yakın plan çekimlerle ter damlalarını, kalp atışlarını ve içsel çatışmaları adeta seyircinin tenine işliyor. Senaryo, aile baskısı, finansal zorluklar ve sakatlık riski gibi engelleri gündeme getirerek başarı masalını tek boyuta indirgemekten uzak duruyor. Arka planda yükselen tempolu müzik, finale doğru adrenalini iyice tırmandırırken, umut ve azim temalarını da güçlendiriyor.

Sonuç olarak, perdeye taşınan bu yolculuk belki büyük bir spor destanı vaat etmiyor ama karakterinin istikrarlı çalışmasını ve yılmaz ruhunu içtenlikle yansıtıyor. İzleyici, bitiş çizgisine kadar sıkılmadan, hatta zaman zaman kendi hayatındaki engelleri hatırlayarak ekran başında kalıyor.