Benim Babam Bir Kahraman

Altan, sevgi dolu bir baba olarak hayatının en zor dönemlerinden birini yaşamaktadır. Eşi öldükten sonra, küçük oğlu Can ile birlikte yaşamlarını sürdürmek için mücadele etmektedir. Altan, İstanbul'un zengin semtlerine komşu olan bir gecekondu mahallesinde çöpçü olarak çalışır. Çevresindeki herkesin zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olurken, en zor anlarda bile etrafındakilere neşe saçabilen bir kişiliğe sahiptir.

Can, tüm zamanını çizgi roman okuyarak geçiren hayalperest bir çocuktur. Ancak bir gün Can'a dördüncü evre kalp yetmezliği teşhisi konur ve Altan'ın dünyası altüst olur. Doktorlar, Can'ın hayatta kalması için tek çarenin kalp nakli olduğunu söyler. Fakat onun yaşında bir çocuk için uygun bir donör bulmak oldukça zordur. Altan, oğlunun moralini yüksek tutmak ve onu mutlu etmek için elinden geleni yapmaya kararlıdır. Umudunu kaybetmemek için oğluna çizgi romanlarla dolu bir dünya yaratır.

Altan, Can'ı mutlu etmek için sevdiği çizgi roman karakterlerinin hikayelerini gerçek hayata taşımaya başlar. İkisi birlikte maceradan maceraya koşar, hayal dünyalarında kaybolurlar. Çizgi romanların renkli ve fantastik dünyası, Can'ın içindeki umudu diri tutar ve ona güç verir. Film, baba-oğul arasındaki bu özel bağı ve zorluklara rağmen hayat dolu kalma çabasını gözler önüne serer. Film özetle, hayatın en karanlık anlarında bile umutlu olmanın ve sevdiklerimizle geçirdiğimiz zamanın ne kadar değerli olduğunu vurgular.