Beyaz Yılan

Almanya yapımı bir dram ve fantastik film olan The White Snake (Beyaz Yılan) 2015 yılında ZDF kanalında gösterime girmiştir. Filmin yönetmen koltuğunda Stefan Bühling oturmaktadır. Filmin senaryosu bir Grimm Kardeşler masalına dayanarak Max Honert ve Jörg Menke Peitzmeyer tarafından kaleme alınmıştır.
Fakir bir çiftçinin oğlu olan Endres, hayatında olanlardan daha fazlasını kazanmak istemektedir. Babası, okumayı ve yazmayı öğrenmek istediği ve ticaret için fazla becerisi olmadığı için onun işe yaramaz olduğunu düşünmektedir. Babası tarafından evden uzaklaştırıldığında kralın şatosuna gelir. Çok geçmeden kral, Endre'nin doğasını anlar ve ona en önemli görevi krala akşam yemeğinden sonra altın kâsesini getirmek olan hizmetçilik görevini verir. Kâsenin içinde hazırlanmış beyaz bir yılan eti bulunmaktadır. Ondan yiyenler hayvanların diline hâkim olmaktadır. Ancak bunu yalnızca kral bilmektedir ve başka hiç kimsenin kâsede ne olduğunu görmesine veya bilmesine izin verilmez. Çünkü bu sır sayesinde kral, halkı arasındaki düşmanların ve hainlerin maskesini düşürmeyi veya fırtınaları tahmin etmeyi başarır. Ancak bu şekilde her yerde bilinen bilgeliğe ve öngörüye sahip olmuştur.
Endres yeni görevlerini layık bir şekilde yerine getirir ve kralın sarayında kendini rahat hisseder. Bir gün kralın kızının en sevdiği atının hayatını kurtardığında saraydaki ünü yükselir ve hatta Prenses Leonora'nın dikkatini çeker. Bu onu altın kâseye bakması için cesaretlendirir, ancak Endres, ölüm cezası ile cezalandırılacak olduğu için reddeder. Ayrıca, yanlış bir şey yaptığında kraldan bunu saklayamayacağı hissine kapılmıştır. Bu yüzden kral tarafından kraliçeden bir yüzük çalmakla suçlanması onu şaşırtır. Sadece prensesin tanıklığı ve yardımı sayesinde masumiyetini kanıtlama şansı elde eder, yoksa hemen zindana atılacaktır. Endres, sıkıntı içinde, kralın bilgeliğini kazanma umuduyla altın kâseye bakar. 
Orada beyaz yılan eti görünce tabaktan yer ve artık hayvanların dilini anlamaya başlar. Böylece kalenin avlusundaki tavuklara, ördeklere ve güvercinlere kulak misafiri olur ve bir ördeğin yüzüğü yuttuğunu öğrenir. Kral bunu öğrendikten sonra Endres'in bunu tesadüfen öğrenmediğini anlar ve ondan şüphelenmeye başlar. Endres artık kaleyi terk etmek zorunda kalır ve atını prensesten hediye olarak alır. Kralın askerleri tarafından kovalandığı sırada ormana kaçar.