Horizon Line

2020 yapımı gerilim ve macera filmi Ufuk Çizgisi’nin yönetmen koltuğunda Mikael Marcimain oturmaktadır. Filmin senaryosu Josh Campbell ve Matthew Stuecken tarafından kaleme alınmıştır. Filmde başroller Alexander Dreymon ve Allison Williams’a aittir.
Sara (Allison Williams) ve Jackson (Alexander Dreymon) uzun bir süre tutkulu bir ilişkinin ardından anlaşmazlıklar ve sorunlar dolayısı ile ilişkilerini sonlandırmışlardır ve bir yıldır ayrıdırlar. Ancak ortak bir arkadaşlarının tropik bir adada yapılacak olan düğünü için ikili bir araya gelir ve beraber adaya gitmeye hazırlanırlar. Bu sırada beraber gitmeleri gereken gruba yetişemezler ve ikisi birlikte arkadaşlarına ait olan bir uçakla adaya gitmek zorunda kalırlar. Yolda oldukları sırada pilot ölür ve uçakta sadece iki eski sevgili bulunmaktadır. İkilinin az önce pilottan öğrendikleri şeyler dışında nasıl uçacakları konusunda bilgileri yoktur ve çok az yakıtları kalmıştır.
Sadece pilot, Jackson ve Sara’nın bulunduğu uçak uzun süredir yaptığı gibi bir buçuk saatlik bir yolculuğun ardından düğünün yapılacağı adaya inmek için havalanır. Yolda sadece okyanus üzerinden giderek adaya ulaşmayı planlamaktadırlar. Sara pilotun yanında oturmaktadır ve pilotla iyi anlaşmaktadır. Bu sırada pilot ona uçağı uçurmak isteyip istemediğini sorar ve otopilotu kapatıp ona ne yapması gerektiğini anlatır ancak bir süre sonra iyi hissetmediğini söyler. Panikleyen Sara uçağı bırakıp pilotla ilgilenmeye çalışır ve pilot ağır bir kalp krizi geçirdikten sonra hayata gözlerini yumar. Pilotsuz kalan uçağın burnu ok gibi okyanusa doğru hızlanmaya başlar. Sara yaklaşık 10 dakika önce öğrendiği bilgiler ile uçağı kurtarır ancak güvenli bir şekilde inmek için hiçbir bilgisi yoktur. Jackson ise zaten bulunduğu yerden memnun değilmiş gibi uçağın en arkasında oturmaktadır. 
Uçağın düz uçmasını sağladıktan sonra uzun bir süre telsizle bir kuleye ulaşmaya çalışırlar ancak kimse yanıt vermemektedir ve tek yapabildikleri düz uçmaktır. Uçsuz bucaksız okyanusun ortasında inebilecekleri bir kara parçası olmadan bir süre uçtuktan sonra üzerine doğru gittikleri bir fırtına fark ederler. O sırada telsizden kendileri ile konuşan bir adam onlara fırtınanın tam ortasından havaalanına gitmezlerse yakıtlarının biteceğini söyler. Ancak Sara ve Jackson bu fırtınadan geçerlerse öleceklerini düşünmektedirler.