Karanlık Şehir Hikayeleri: Kilit

Baş gardiyan Hamza ve ekibi her sabah sayım için koğuşlara girer. Bir gün rutin bozulur; sekiz koğuşta on mahkum ölü bulunur. Darp yok, yara yok, boğulma izi yok. Geri kalanlar suskun. Olay büyüyünce istihbarattan Selin Korkmaz ve cinayet bürodan Başkomiser Erol Haktan görevlendirilir. Cezaevi karantinaya alınır, kapılar kapanır, saat işlemeye başlar. İkili, gardiyanlardan aşçılara, revir ekibinden koğuş ağalarına kadar herkesi sorgular; her açılan kilit yeni bir sır, her küçük detay yeni bir ihtimal doğurur.

Film, kapalı mekânda kurduğu sakin ama gergin atmosferle merak duygusunu diri tutuyor. Selin’in sezgisel yaklaşımı ile Erol’un prosedüre bağlı titizliği iyi bir karşıtlık yaratıyor; karakterlerin yöntemleri kadar vicdanları da sınanıyor. Yönetim, loş koridorlar ve güvenlik kameralarıyla seyirciyi adım adım labirente çekiyor; tempo acele etmeden yükseliyor. Büyük bir komploya mı ilerliyoruz, yoksa görünmeyen bir şeye mi bakıyoruz? Finali ele vermeden söylemek gerekirse, yanıtlar geldiğinde ilk sahnelerdeki sessizlik bambaşka bir anlam kazanıyor. Atmosfer ve gizem sevenlere birebir.