Leprechaun: The Beginning

Bu film, ilk bakışta sıcak aile anılarıyla dolu bir ev ziyareti gibi başlıyor. Baba yadigârı kırık dökük eve giren üç kişilik aile, tozlu tavan arasındaki esrarengiz sandığı açınca altınlar adeta gözlerini kamaştırıyor. Ancak bu parıltılı keşif bir anda karanlık bir masala dönüşüyor; çünkü sandığın gerçek sahibi olan, muzır mı muzır, ölümcül bir Leprechaun ortaya çıkıyor. Yeşil ceketli, kötü kalpli bu yaratık, altınlarına dokunan herkese tuhaf tuzaklar hazırlıyor ve aile üyelerini birer birer avlamaya başlıyor.

Özellikle gerilim dozu sabit tutuluyor, ara ara mizah sosu da eklenerek filmi izlenebilir kılıyor. Kamera kullanımındaki dar açılar ve gölgeli ışıklar, Leprechaun’ın her an bir köşeden çıkacakmış hissini pekiştiriyor. Şahsen finaldeki küçük sürprizi beğendim; klişe sınırlarında gezinmesine rağmen, kendine özgü eğlencesini sunmayı başarıyor. Kısacası altın sandığı açıp pişman olma fikri ilginizi çekiyorsa, bu tempolu korku-komediye bir şans verebilirsiniz.