Chris sürekli olarak ufak tefek işler çeviren ve yaşı gereği de hep bir şekilde oaçayı hapisten sıyırmayı başaran bir gençtir. Fakat son çevirdiği iş yüzünden hâkimin yeniden karşısına çıkan Chris bu defa hakim Donna’dan paçayı sıyıramaz ve hakim onu güneyde yaşayan büyükannesinin evinde ev hapsine mahkum eder. Bu olay ise Chris için hapisten beterdir çünkü büyükannesi Melody’yi hiç tanımamaktadır ve sadece evinin hiçliğin ortasında ıssız bir yerde olduğunu bilmektedir. Ancak eli mahkûm büyükannesinin yanına gitmek zorunda kalan Chris gördüklerine ve duyduklarına inanamaz.
Chris güzel bir eve varır ve orada büyükannesi Melody bulunmaktadır. Yalnız yaşayan ve yardımcısı Joe’dan başka kimsesi olmayan büyükanne Melody torununu hatırlamakta zorluk çekince Chris neler olduğunu anlamak ister. Bu sırada Joe ile sohbet etmeye başlayan Chris aslında büyükannesinin güney bölgesindeki en büyük mısır tarlalarına sahip olan tek kişi olduğunu öğrendiğinde bu işi kendi çıkarına kullanmak ister. Büyükannesi yaşlıdır ve belki de yakında bu yerler ona kalacaktır.
Ancak beklenmeyen bazı olaylar Chris’i büyükannesini tanımaya iter. Chris büyükannesi hakkında bir sorun olduğunu anlamıştır ve Joe ile durumu konuşmak ister. Joe ise Chris’in amacını anlamıştır ancak yine de ona samimiyetle yaklaşır. Joe büyükannesi Melody’nin yavaş ilerleyen Alzheimer hastası olduğunu ve büyükannesi ile geçireceği her anın hazineler kadar değerli olduğunu söyler. Çünkü Melody aldığı terapiler ve ilaç tedavileri sayesinde hastalığın yavaşlamasını sağlasa da eninde sonunda her şeyi unutacaktır.
Chris büyükannesi ve Joe ile zaman geçirdikçe ve eskilere ait anıları dinledikçe daha önceki inançsız ve vurdumduymaz hayatından giderek utanmaya ve büyükannesinin hayatına ve yaşam tarzına değer vermeye başlar. Ancak çok bulduğu büyükannesi yavaş yavaş gerçek dünyayı terk etmek üzeredir! Chris sonunda aradığı parayı bu yeni mahkûmiyetinde bulacak mıdır? Yoksa Chris hayatta paradan daha önemli şeyler olduğunu mu öğrenecektir?
Loading...