Saving Paradise

Bu acımasız şirket çalışanı, babasının miras olarak bıraktığı ve iflasın eşiğinde olan kalem fabrikasını devraldığında, doğduğu ve büyüdüğü küçük kasabasına geri dönmek zorunda kalır. İşin içine girmek zorunda olduğu bu durum onu oldukça zor durumda bırakır. Hem babasının hatırasını sürdürmek için fabrikayı kurtarmak istemektedir, hem de şirketin acımasız yöneticisi olarak bilinen biri olarak itibarını sürdürebilmek için kasabada kalmak istemektedir.

Ancak, kasabada bulunan topluluk, bu fabrikanın kapanmasına izin vermemek için mücadele etmektedir. Onlar için bu fabrika, sadece bir iş yeri değil, aynı zamanda kasabanın kültürel mirasıdır. Fabrikanın kapanması, kasabanın ekonomik olarak da zarar görmesine neden olacak ve birçok insan işsiz kalacaktır.

Şirket çalışanı, isyan etmeyi düşünse de, içinde büyüdüğü bu kasabanın insanlarına karşı bir sorumluluğu olduğunu fark eder. Babasının hayalini gerçekleştirmek adına, kasabadaki insanların mücadelesine katılmaya karar verir. Birlikte hareket ederek, fabrikanın kapanmaması için ellerinden geleni yapacaklardır.

Bu süreçte, şirket çalışanı, kasabadaki insanların tutkulu ve inançlı olduğunu görür. Onlar, sadece kendi gelecekleri için değil, kasabalarının geleceği için de mücadele etmektedirler. Bu mücadele ona ilham verir ve kendini kasabaya ait hissetmeye başlar.

Sonuç olarak, şirket çalışanı, başlangıçta sadece babasının mirasını devralmak için geri döndüğü bu kasabada, kendini ait hissettiği bir topluluğun parçası olmuştur. Birlikte hareket ederek, kasabalarının kültürel değerlerini korumaya çalışacaklardır. Bu süreçte, şirket çalışanı, kendisini ve topluluğunu keşfedecek, değerlerini sorgulayacak ve en önemlisi, birbirlerine destek olmanın gücünü fark edecektir.