Tam Bana Göre

Profesyonel evlilik danışmanı Lucy, aşkı kurallarla açıklayabileceğini sanan bir uzman. Kalpleri buluştururken kendi kalbini kilit altında tutması onu güçlü kılıyor. Ta ki parıltılı milyoner Randy sahneye girip dengeleri bozuncaya ve bir anda yakışıklı eski sevgili John geri dönünceye kadar. Lucy, iki farklı dünyanın çekim alanında savrulurken, planlı hayatların en zayıf yerinin duygular olduğunu keşfediyor.

Bu film, klasik romantik komedi matematiğini kullanıyor ama bunu sıcak bir tonda yapıyor. Tempo akıcı, diyaloglar hafif ve tatlı, özellikle Lucy ile iki aday arasındaki kimya sahneleri capcanlı. Tahmin edilebilir anlar var, ancak oyunculukların enerjisi ve şehir fonunun hoş kullanımı izlemeyi keyifli kılıyor. Lucy’nin formülden sezgiye uzanan yolculuğu inandırıcı.

Sonuç olarak, çayınızı alıp rahatlamak istediğiniz bir akşam için güvenli, samimi ve gülümseten bir seçenek. Kalbin hesap tutmadığını nazikçe hatırlatıyor.