Tut Sözünü

Yalçın ve Bahadır, birbirine tamamen zıt karakterlere sahip olan iki yakın arkadaştır. Yalçın, enerjik ve maceraperest bir kişiliğe sahipken, Bahadır daha sakin ve kendi halinde bir adamdır. Bu iki dostun hayatı, Yalçın'ın beklenmedik ölümüyle altüst olur ve yolları acı bir şekilde ayrılır. Yalçın'ın çılgın ve deli dolu hallerini çok özleyen Bahadır, bir gün hiç beklenmedik bir şekilde kapısının çalınmasıyla büyük bir şok yaşar. Kapıyı açtığında karşısında çok sevdiği ancak ölümüne çok üzüldüğü arkadaşı Yalçın'ın hayaletini bulur! Üstelik Yalçın yalnız da değildir, yanında Bernardo adında bir İtalyan trapezci vardır.

Yalçın, hayattayken tutmadığı bir söz yüzünden öbür tarafa geçiş yapamamış ve arafta kalmıştır. Bu sözü yerine getirebilmesi için ona yardım edebilecek tek kişi, en yakın dostu Bahadır'dır. Üç günlük bir süre içerisinde Yalçın'ın bu sözü yerine getirmesi gerekmektedir, aksi halde huzura eremeyecektir. Bahadır, bir yandan Yalçın'a yardım etmeye çalışırken, başına hiç olmadık işler açılır. Hem hayaletlerle uğraşmak hem de Yalçın'ın sözünü yerine getirmeye çalışmak, Bahadır için oldukça zorlu bir sürece dönüşür.

Öte yandan, Bahadır'ın aynı işyerinde çalıştığı ve bir türlü açılamadığı Demet'le arasındaki platonik aşk, bu maceraya tuz biber eker. Bahadır, Yalçın'ın hayaletine yardım etmeye çalışırken, Demet'le olan ilişkisi de karmaşık bir hal alır. Filmin ilerleyen sahnelerinde Yalçın'ın neden arafta kaldığını öğrenir ve Bahadır'ın, hem arkadaşının huzura ermesi hem de kendi duygusal karmaşasından çıkması için verdiği mücadeleye tanık oluruz.