Typo

Abbie henüz çok yeni bir yazardır ve tam da bu sırada Abbie hayallerinin beyaz atlı prensini de bulmuştur. Tim adındaki nereden geldiği belli olmayan bu adam bir an da Abbie’nin hayal edemeyeceği derecede mükemmel özelliklere sahip bir âşık olmuştur. Abbie, Tim’i bulduğuna şaşırmıştır ve çok geçmeden de onun evlilik teklifini kabul eder. Fakat Abbie aslında ne denli korkunç bir adamla evlendiğinin henüz farkında bile değildir. 
Abbie ve Tim evlendikten kısa süre sonra aralarında ufak tefek tartışmalar baş gösterir. Giderek bu tartışmalar yerini Tim’in, Abbie’ye açıkça saldırmasına ve onu dövmesine dönüşür. Hamile olan Abbie bu süreçte bile dayak yer ve sonunda da çocuğunu düşürür. Bunun üzerine daha fazla dayanamayan Abbie bu korkunç adamdan kurtulmanın çarelerini aramaya başlar. Fakat Tim için boşanmak bir yol değildir ve bir kere onunla evlenmiştir ve sonsuza kadar da onun olarak kalacaktır. Bu yüzden her geçen gün şiddeti arttıran Tim sonunda Abbie’nin tahammül sınırlarını aşar ve Abbie’nin öfkesi ile karşı karşıya kalır. Acaba Abbie sonsuza dek korkunç kocasından kurtulmuş mudur? Yoksa hiçbir şey göründüğü gibi değil midir? Tim’in, Abbie’ye yıllardır yaptığı eziyetler cezasız mı kalacaktır? Abbie’nin bu evliliğin sonunda hayatı nasıl yön çizecektir? Tim’i bu denli korkunç bir koca yapan asıl unsurlar nelerdir?