Tutkulu bir aşk hikayesi... Aşkın neredeyse tanımının yeniden yazıldığını söyleyebileceğimiz filmde Kalan Hayatımın İlk Günü filminden tanıdığımız Deborah François’in canlandırdığı Maria karakteri, 30 yaşında sabırsız, kalıbına sığmayan, asi ve Flemenkçe’de uzman bir kadındır. Aşkı Beklerken filminin yıldızı Paul Hamy’nin hayat verdiği Olivier karakteri ise 30 yaşında, Maria’nın aksine utangaç, çekingen bir adamdır. Onun farkı ise on dört farklı dil konuşabiliyor olmasıdır. Yabancı diller konusunda özel ilgileri olan ve bu alanda profesyonelleşmiş ikilinin Tayvan’da yolları kesişir ve tabiri caizse ilk görüşte aşka tutulurlar. Masallara konu olabilecek bir aşk yaşayan çiftin arası bir anda gevşeyip açılmaya başlar. Dram ve romantizm türündeki filmin yönetmen koltuğunda oturan Romain Cogitore’un filme kattığı naif dokunuşlar ise hikayeyi çok daha dokunaklı kılarken zaten acıklı olan bu aşk hikayesi, gerek romantizm rüzgarıyla gerekse de yaşanan dramıyla izleyenlerin yüreğini titretiyor.
Loading...