Bir distopya gelecekte yasak bir aşk hikayesi anlatılıyor, burada teleportasyon teknolojisi iki mülteciye soykırımdan kaçma imkanı sağlıyor. Ancak yanlış bir arka sokak teleporterine güvendiklerinde, Ekaterina ve Anya ayrılır. Sevdiklerine kavuşmak için umutsuz bir şekilde mücadele ederken, kendilerini bir dizi zorluğun içinde bulurlar.
Ekaterina, Anya'ya her şeyin yolunda olacağına inandığını söylerken, Anya ona olan güvenini kaybetmeye başlar. Aralarında yaşanan anlaşmazlıklar ve güvensizlikler, aşklarını sarsar ve onları birbirlerinden uzaklaştırır. Ancak her ne olursa olsun, onlar için önemli olan şey bir arada olmaktır.
İkisi de tehlikeli bir yolculuğa çıkar ve hayatta kalmak için her türlü engelle başa çıkmaya çalışır. Bir yandan da sürekli olarak geçmişteki anılarını hatırlarlar ve nasıl bir hayat yaşadıklarını düşünürler. Bu süreçte, hayatta kalmak için ne kadar dirençli olduklarını keşfederler ve birbirlerine olan aşklarının ne kadar güçlü olduğunu anlarlar.
Yolculukları boyunca, başkalarının yardımına da ihtiyaç duyarlar. Ancak kime güvenebileceklerini bilmek zordur çünkü dünyalarının her yerine yayılmış olan tehlikeler ve ihanetlerle karşılaşırlar. Fakat umutlarını kaybetmezler ve bir gün tekrar bir araya geleceklerini umarak mücadelelerine devam ederler.
Sonunda, uzun ve zorlu bir mücadele sonucu Ekaterina ve Anya bir araya gelir. Onların aşkı, tüm zorluklara rağmen ayakta kalmıştır ve bu gelecekteki distopik dünyada hala umut barındırmaktadır. Birlikte, geri kalan hayatlarını bir arada geçirmek için bir karar verirler ve hiçbir tehlike onları ayıramaz.
Loading...