Hell Hath No Fury

Yönetmen koltuğunda Jesse V. Johnson’ın bulunduğu, Katharine Lee McEwan ve Romain Serir’in yazarlığını yaptığı filmin başrolünde; Alina Andrei, Nina Bergman ve Andrew Bering isimli oyuncular yer almaktadır. Orijinal ismiyle Hell Hath No Fury (Cehennem Gazabından Beter) adlı 4k formatlı film, savaş ve aksiyon kategorilerinde yer almaktadır.

Film II. Dünya savaşı sırasında, Fransa’da geçmektedir. Marie isimli kadın, Fransız direnişçilerin bir parçasıdır ve Alman Çavuş Bay Von ile birlikte olarak, Almanların planını öğrenmeyi hedeflemektedir. Ajanlığı sırasında Bay Von’un, Yahudi halktan çalınan altınları kullanarak, savaş sonrasında Marie ile birlikte yaşama hayalleri vardır. Marie, bu teklifi kabul eder ve altınları ailesinin kabristanına saklayabileceklerini söyler. Bay Von bu fikri beğenir ve altınları daha sonra kullanmak üzere, Marie’nin aile kabristanına gizlemeye karar verir. Marie’nin ailesini zalimce katleden kişi ise kendisidir. Marie, Bay Von’dan intikam almak amacıyla böyle bir plan hazırlamış ve bunu direnişçilerle paylaşmıştır. Direnişçilerden kabristanda bir pusu hazırlamalarını ve Bay Von ile oraya geldiklerinde altınları alıp Alman Çavuşu öldürebileceklerini söylemiştir. Ancak direnişçiler Marie’ye haber vermeden plan değişikliği yapmış ve pusuyu yol üzerine taşımışlardır. Alman Çavuş bu pusudan kolaylıkla kurtulmayı başarırken, Marie tek başına kalmıştır. Bir şekilde kabristana ulaşıp altınları sakladıktan sonra Marie, Alman Çavuşu yüzünden vurarak onu aile kabrine taşımış ve oradan uzaklaşmıştır.

Daha sonra SS birliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir ve film 3 yıl sonrasından itibaren devam eder. Marie, Nazi’lerin elinden kurtulmak için bölgedeki Amerikan askerlerinden yardım ister ve karşılığında kendilerine altın verebileceğini söyler. Bunun üzerine Amerikalı askerler, plan değişikliği yaparak altının peşine düşerler ve Marie’yi alarak kabristana gelirler. Ancak Marie’nin, Amerikalılara altınları teslim etmek gibi bir niyeti yoktur ve tam olarak konumu hatırlamadığı konusunda yalan söyler. Amerikalılar mezarları tek tek kazarak altını ararken, bölgede bulunan ve Marie’nin tanıdığı direnişçiler kabristana gelerek çatışma başlatırlar. Amerikalıların sabrı taşmak üzeredir ve Marie ölümle burun buruna geldikten sona altının yerini söylemek zorunda kalır. Altınları Marie’nin aile kabrinde bulan Amerikalı askerler, Marie’nin yüzünden vurup içeri attığını söylediği Alman Çavuşun, mezarlıkta olmadığını görürler.

Tam bu sırada, Alman birliğinin kabristana doğru geldiği bilgisi Amerikalı askerlere ulaşır ve kaçmak için yeterli zamanlarının olmadığını düşünen askerler, Fransız direnişçilerle işbirliği yaparak savaşmaya karar verirler. Alman birliği kabristana ulaştığında, Marie beklenmedik biri ile karşılaşır. İki grup arasında bir çatışma başlar ve ortalık kan gölüne döner. Marie, kiminle karşılaşmıştır? Marie, intikamını alabilecek midir? Savaş bittiğinde kimler hayatta kalmayı başarabilecektir?