Bazı insanlar hayatlarını bir başkasınınkine benzeterek yaşarlarken, bazıları da kendi yolunu bulmak için uğraş verir. İşte tam da böyle bir durumla karşı karşıya kalan bir rockçı, bir gün hiç beklenmedik bir şekilde kendisini bir etkinlikte bulur. Göz alıcı saçları ve çekici dış görünüşüyle tamamen rockçı bir özentisi olan bu adam, tıpatıp benzediği ünlü bir sertanejo müzisyeni olan kişinin yerine geçmek zorunda kalır. Bu garip ve zor durum karşısında seçim yapmak zorundadır.
Eğer müzisyenin yerine geçerse, bu durum onu kendi kimliğinden uzaklaştıracak ve belki de tamamen kendini kaybetmesine yol açacaktır. Ancak kalbinin sesini dinlemek, onun gerçek benliğine, rockçı ruhuna vefa göstermek demektir. Bu zamana kadar hep başkalarının gölgesinde yaşamış olan bu genç adamın şimdi kendi yolunu çizme zamanı gelmiştir. Kendi sesini dinlemesi ve kendi yolunu bulması gerekmektedir. Sonuçta hayat, kendimize en doğru yolu bulma, kendi kimliklerimizle barışık olma ve kalbimizin sesini dinleme yolculuğudur.
Loading...